OİB, TÜRKİYE İLE FRANSA ARASINDAKİ İLİŞKİLERE ÖNCÜLÜK EDİYOR
09 HAZİRAN 2012
- HAKAN DOĞU: " TÜRKİYE'DEN FRANSA'YA SATILABİLECEK BİRÇOK ÜRÜN VAR, YETER Kİ BEKLENTİLERİNİ İYİ ANLAYALIM”
-OİB'DE TÜRKİYE İLE FRANSA ARASINDAKİ İHRACAT İLİŞKİLERİ VE YATIRIM OLANAKLARI MASAYA YATIRILDI.
BURSA - Üyelerinin yeni bölge ve pazarlara açılma politikalarına desteğini sürdüren Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) düzenlediği ülke bilgilendirme seminerlerine Fransa ile devam etti. Firmaların iş bağlantılarını artırmak ve Fransa'da Türk ihracatçısının elini güçlendirmek amacıyla gerçekleştirilen seminerde, Türkiye ile Fransa arasındaki ticari ilişkiler, ithalat ve ihracat verileri ile yatırım olanakları ele alındı.
Seminerde konuşan Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Fransa Ülke Masası Koordinatörü Hakan Doğu, Türkiye'den Fransa'ya gerçekleştirilen ihracatın yüzde 90'ından fazlasının otomotiv sektöründe yapıldığını ve bu durumun değiştirilerek, yeni alanlarda katma değeri yüksek ürünler ihraç etmek gerektiğine değindi.
Dünya ekonomisinde sıkıntılı bir sürecin yaklaştığını ve Brezilya'dan Çin'e her ülkede ekonomik manada bir yavaşlamanın görüldüğünü de belirten OİB Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Doğu, bu ortamda Türkiye'nin avantajını ‘hızlı olması' olarak tanımladı ve bu durumu avantaja dönüştürecek adımların bir an önce atılması gerektiğini sözlerine ekledi.
İki taraf da birbirini tanımıyor, bu da ticarete olumsuz yansıyor
İki tarafın da birbirini yeterince tanımadığını ve bu durumun belirgin şekilde ticarete yansıdığını kaydeden Hakan Doğu, "Ticaretimiz hala istenilen seviyede değil ve Fransa bize daha fazla satıyor. Devletimizin bu tabloyu değiştirmek adına olağanüstü girişimleri ve destekleri mevcut. Türkiye'den Fransa'ya satılabilecek birçok ürün var ama yeter ki dersimize çalışıp, karşı tarafın talep ve beklentilerini iyi anlayalım” dedi.
Avrupa üretiminde daralma var
Avrupa'daki zayıf ekonomik görünüm ortamında, üretimde daralmanın yaşandığını vurgulayan Doğu, buna rağmen genç ve dinamik nüfusuyla Fransa'nın zengin bir ülke olduğunu söyledi. Doğu, Fransa'nın yıllık 70-75 milyona yakın turist sayısıyla dünyanın en çok turist çeken ülkesi olduğunu ve ciddi bir turizm gelirine sahip olduğunu da hatırlattı.
Sokak lambalarından ev mobilyalarına her şey estetik
Sokak lambasından ev mobilyalarına kadar Fransa'da her şeyin estetik olduğunu açıklayan Doğu, "Ürünlerimize katma değerin yanında estetik de katmamız gerekiyor. Oradaki fuarlara katılmak, firmaların kapılarını aşındırmak lazım. Son zamanlardaki politik problemlerin hepsinin geçici olduğunu unutmayalım. Sokaktaki vatandaşın bunlardan haberi bile yok. Malınızı çok iyi üretip tanıttıktan sonra Fransa pazarında çok şanslısınız” diye konuştu.
Hazır markaların satın alınmasının, Türk firmalarına önemli avantajlar sunabileceğini kaydeden Hakan Doğu, önemli işbirliklerinin yakalanabileceğini de vurguladı. Önümüzde ekonomik manada sıkıntılı bir sürecin olduğunu ve tüm dünyanın bundan etkileneceğini öngören Doğu, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu ortamda Türkiye'nin avantajı ise hızlı olması; Brezilya'dan Çin'e her ülkede ekonomik manada bir yavaşlama görünüyor. Ülkemiz ise bu ortamda daha sağlam ilerliyor. Elbette ki, krizler yeni pazarların oluşması için birer fırsat, bunu avantaja dönüştürebilmeliyiz. Şu an dünyanın 5. büyük ekonomisi olan, 2025 projeksiyonunda 9. sıraya geleceği öngörülen Fransa'nın büyük potansiyelini de ihmal edemeyiz.”
Hakan Doğu'nun ardından söz alan Ekonomi Bakanlığı Fransa Ülke Masası Sorumlusu Çiğdem Civaner de, hedef ülkede kendi ürünlerimize yönelik rakipleri iyi belirlemek gerektiğini belirterek, "Kim Fransa'ya ne satıyor, ne kadar satıyor, ben burada ne yapabilirim? Tüm bu soruların cevaplarını bulmadan yola çıkmamak gerekiyor” dedi.