TEKSTİLDE SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM VE TASARIM SEMİNERİ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
2 ŞUBAT 2012
BURSA - UTİB tarafından düzenlenen 4. Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Ar-Ge Proje Pazarı'nın ilk günü öğleden sonra gerçekleştirilen oturumlarda "Tasarımda Sunum” semineri ile "Tekstilde Sürdürülebilir Üretim, Karbon Ayakizi, Eko-Etiket” semineri gerçekleştirildi.
Paralel oturumlar şeklinde düzenlenen toplantılardan Tasarımda Sunum seminerinde konuşan Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi öğretim görevlisi Başak Özdemir, tasarım fikri kavramı üzerinde dururken, "Her şey öncelikle tasarımdan başlamaktadır. Sonrasında uygulama süreçleri ile ürün ortaya çıkar” dedi.
Tasarım yarışmalarının önemine değinen Özdemir, "Özellikle ev tekstil ürünlerine yönelik yarışmalar imza sahibi tasarımcıları ön plana çıkartmaktadır. Yarışmalar tasarımcılara farklı bakış açıları getirmektedir” şeklinde konuştu.
Özdemir, tasarım yarışmalarında dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında da katılımcılara açıklamalarda bulundu.
4. Uluslararası Tekstil ve Konfeksiyon Ar-Ge Proje Pazarı'nın ilk günü öğleden sonra gerçekleştirilen Tekstilde Sürdürülebilir Üretim, Karbon Ayakizi, Eko-Etiket konulu seminerde konuşan Proje Danışmanı Dr. Hüdai Kara da, özellikle çevrenin korunması ve kirletmeden üretim konusuna değindi.
Dr. Kara, "Kalkınmanın sürdürülebilir olması için ekonomik, çevresel ve sosyal boyutları bulunmalıdır. Ekonomik ve sosyal gelişimi sağlarken adil olunması, çevreye de zarar verilmemesine özen gösterilmesi gerekiyor” dedi
Gelişmiş ülkelerde iklim değişikliği ve temiz enerji, sürdürülebilir ulaşım ile sürdürülebilir tüketim ve üretimin öncelikli konular olduğunu belirten Dr. Kara, "İstihdam, ar-ge ve inovasyon, eğitim ile yoksulluk ve sosyal dayanışma da sürdürülebilir kalkınmanın temel ögeleri arasında yer almaktadır. Kaynakların verimli kullanılması, altyapı yatırımlarının kuvvetlendirilmesi sürdürülebilir kalkınmanın bir başka boyutudur” şeklinde konuştu.
Üretim ve tüketime yönelik stratejiler üzerinde duran Dr. Kara "Dünya artık tükeniyor ve böyle devam etmesi mümkün değil. Avrupalı gibi yaşanırsa mevcut dünyanın 2,5 katına ihtiyaç var. Ama Hintli gibi yaşanırsa mevcut dünyanın yarısı bile yetiyor. Bu da göstermektedir ki, kaynakların doğru kullanımı büyük önem taşıyor. Bilhassa atıkların geri kazanımı konusuna dikkat edilmelidir” dedi.
Türkiye'nin Sürdürülebilirlik performansı bakımından yasalara uyun konusunda eksiklikler olduğunu belirten Dr. Kara, Türkiye'de sistemin yanlış kurulmakta olduğunu, kurumsal sosyal sorumluluk kapsamında bazı çalışmaların yapıldığını ancak toplam sürdürülebilirlik stratejisi ve planlamasının önem kazandığını, esas amacın sürdürülebilirliğin yönlendirildiği inovasyon olması gerektiğini ifade etti.
Seminerin devamında konuşan Doç. Dr. Şule Altun da, tekstilde yaşam döngüsü analizi uygulamaları hakkında katılımcıları bilgilendirdi. Hammadde üretiminde son aşamaya kadar bütün girdi ve çıktıların, tüm ayrıntıların çok iyi şekilde toplanması gerektiğine işaret eden Altun, "Doğal olan maddelerin çevreci olduğu yanılgısı var. Oysaki pamuk, ekili alanların yüzde 2,4'ünü oluşturur. 1 kilogram pamuk için 7-29 bin litre arası su kullanılmaktadır” diye konuştu.