UHKİB EĞİTİMLERİ TOPLAM ÜRETKEN BAKIMI İLE DEVAM ETTİ.

27 ŞUBAT 2013

- ÜRETİM SÜREÇLERİNDEKİ KAYIPLARA JAPON MODELİ ÇÖZÜM…

- ÜRETİM SÜREÇLERİNDEKİ KAYIPLAR UHKİB SEMİNERİNDE ELE ALINDI…

BURSA - Japonya'da doğan, gelişen ve ekipman etkinliğini en üst düzeye çıkaran yeni bir işletmecilik anlayışı olan Toplam Üretken Bakımı (TPM) sayesinde mevcut üretim alanı ile ilgili her türlü kaybı önlemek mümkün. Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) seminerinde konuşan Yalın Enstitü' den Sedat Canoğlu, Toplam Üretim Bakımı metodolojisinin bir kültür olduğunu söyledi.

İhracatın artması amacıyla diğer çalışmaların yanısıra sektörel eğitimlere de hız veren Uludağ Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (UHKİB) üyelerini bilgilendirmeyi sürdürüyor. Son olarak Japonya'da doğan ve gelişen bir işletim modeli olan Toplam Üretken Bakımı (TPM) hakkında düzenlenen seminere üyelerin katılımı yoğundu.

Uludağ İhracatçı Birlikleri (UİB) Seminer Salonu'nda gerçekleştirilen seminerin konuşmacısı olan Yalın Enstitü'den Sedat Canoğlu, katılımcıları TPM modeli hakkında bilgilendirdi. Canoğlu, bu modelin doğuşunun 1970'li yıllarda gerçekleştiğini belirtirken, TPM'in özgün bir Japon Yönetim Sistemi olduğunu ve bu bölgede bir kültür haline geldiğini ifade etti.

---TPM'DEKİ AMAÇ---

Canoğlu, TPM modelini şu şekilde açıkladı :

"TPM, günlük üretim faaliyetleri içinde çalışanların tamamının katılımlarını gerektiren, operatöre üzerinde çalıştığı tezgah veya ekipmanın bakım sorumluluğunu da getiren, arızaları önleyen, ekipman etkinliğini en üst düzeye çıkaran yeni bir işletmecilik yaklaşımıdır. TPM'nin amaçları; işletme bazında aktif katılımı sağlamak, çalışma ortamına canlılık getirmek ve iş güvenliği sağlamak, istikrarlı ürün kalitesi sağlamak, istikrarlı ürün teslimatını sağlamak yüksek karlılık sağlamak olarak özetlenebilir.”

Türk sanayicilerinin ve profesyonel yöneticilerinin, Japon tarzı TPM anlayışını 1990'lı yıllarda tanıma fırsatı yakaladığını belirten Sedat Canoğlu, rekabetin yoğun olduğu uluslararası pazarda yer almak isteyen firmaların, bu anlayışı benimsemelerinin diğer ülkelere nazaran biraz geç olduğunu söyledi.